top of page

Ortaklığın giderilmesi (İzale-i Şüyu) nedir?



Türk Medeni Kanunu madde 698 uyarınca;


"Hukukî bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir.


Paylaşmayı isteme hakkı, hukukî bir işlemle en çok on yıllık süre ile sınırlandırılabilir.


Taşınmazlarda paylı mülkiyetin devamına ilişkin sözleşmeler, resmî şekle bağlıdır ve tapu

kütüğüne şerh verilebilir. Uygun olmayan zamanda paylaşma isteminde bulunulamaz."


-


Ortaklığın giderilmesinde asıl uygulanması gereken durum aynen taksim yoludur. Ancak farklı durumlarda aynen taksim mümkün olmayabilir. Aynen taksimin mümkün olmaması haline satış yolu ile ortaklık giderilecektir.


Davacı ve davalıların talepleri iki taraflı dava olduğundan dinlenecektir. Tarafların ikisi de aynen taksim talep ediyorsa çözüm arayışı söz konusu olacaktır. Taraflardan birinin talebi farklı ise ve aynen taksim mümkün olmuyorsa bu durumda satış yolu ile ortaklık giderilecektir. Davanın paylaşıma konu edinilen taşınır veya taşınmaz malı hakkında aynen taksim yolu ile giderilmesine karar verilmesi durumunda el birliği ile mülkiyet veya paylı mülkiyet ilişkisi kendiliğinden sona erecektir.


Tarafların satış yolu ile ortaklığın giderilmesini talep etmesi durumunda, dava konusu taşınır veya taşınmaz malın aynen taksiminin mümkün olduğu anlaşılır ve tespit edilirse malın satış yolu ile ortaklığının giderilmesi söz konusu değildir. Asıl olan aynen taksim olduğundan, aynen taksimin mümkün olduğu durumlarda satış yolu ile ortaklığın giderilmesine karar verilemez. Satış yolu ile ortaklığın giderilmesi ancak aynen taksimin mümkün olmadığı zaman mümkün olacaktır.


Ortaklığın satış yolu ile giderilmesine karar verildiği durumlarda paylı veya el birliği ile mülkiyet hali satış kararının infazına karar devam etmektedir. Satışın yapılmasından ve kesinleşmesinden itibaren el birliği ile mülkiyet veya paylı mülkiyet son bulacaktır.


Alınan ortaklığın giderilmesi kararı ON yıl içinde infaz edilmezse zamanaşımına uğrayacaktır.


Ortaklığın giderilmesi davalarında taraf iştigali zorunludur. Bu sebeple dava açılırken tüm tarafların tespit edilmesi ve dilekçede gösterilmesi gerekir. Dava açıldıktan sonra taraflardan birinin vefat etmesi durumunda davayı mirasçılarının takip etmesi gerekir. Bu bakımdan vefat edenin mirasçılarının dava dosyasına eklenmeleri gerekecektir.


Ortaklığın giderilmesi davaları taşınmazın bulunduğu yer Sulh Hukuk mahkemelerinde açılmaktadır.

Ortaklığın giderilmesi davalarından önce arabuluculuk yoluna başvuru zorunludur. Arabuluculuk aşamasında anlaşılamaması durumunda dava açılabilecektir. Arabuluculuk yoluna başvurulmadan davanın açılması usuli eksiklik olup dava reddedilecektir.


Ortaklığın Giderilmesine Yönelik Yargıtay Kararları


“Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının paydaşlığın satış suretiyle giderilmesini istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez. Davacı davasından feragat etse bile davalılardan birinin davaya devam etmek istemesi halinde mahkemece davaya devam edilerek işin esası hakkında karar verilmelidir. Bu nedenle davacının davadan feragat beyanına karşı hazır bulunan davalılardan diyecekleri sorulmalı, davaya devam etmeyi istemeleri halinde yargılamaya devam edilmelidir. Somut olaya gelince; davacı 06.09.2018 tarihinde gönderdiği dilekçe ile davadan feragat ettiği anlaşıldığından mahkemece bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.” (Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’ nin 2018/2479 E., 2018/6078 K.)


“Davacı vekili, davalıların murisinden kalan ve elbirliği ile malik oldukları taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.Davalılardan …, taşınmazların satılarak ortaklığın giderilmesini istemiştir.Mahkemece, davanın hukuki yarar yokluğu ve kesin hüküm sebebiyle reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Borçlu ortağın alacakları İcra ve İflas Kanununun 121. maddesine göre icra hakimliğinden alacağı yetki belgesine dayanarak, borçlunun ortağı olduğu taşınmazın ortaklığının giderilmesi için dava açabilir.İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir. Somut olaya gelince: mahkemece dava konusu 2821 ada 5, 7 ve 8 parsel numaralı taşınmazlar ile 2822 ada 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazlar hakkında satış kararı verildiği ve hükmün kesinleştiği, aynı taşınmazlar hakkında verilen ortaklığın giderilmesi kararı infaz edilmeden yeni dava açılamayacağı, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, dava konusu taşınmazların ortaklığının giderilmesine ilişkin önceki davalarda müvekkilinin davada taraf olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. Mahkemece, davanın reddine gerekçe gösterilen önceki ortaklığın giderilmesi davalarında, davacının taraf olmadığı, hükmün davacı açısından bağlayıcı olmadığı, tarafı olmadığı bir davadaki hükmün davacı açısından kesin hüküm oluşturamayacağı nazara alınarak, tapu kaydına göre ortak olmalarına rağmen davada taraf olarak gösterilmeyen … ile …in de davaya dahil edilmesi sağlanarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 22.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.” (YARGITAY 14.Hukuk Dairesi E., 2016/4143 K. 2019/651 KT 22.01.201)

bottom of page